Okuma Süresi 2 dk, Ayşe Ebru Kopal
Kendinle kalmak, bu cümleyi bir çoğumuz unuttuk, bazıları bilmiyor, bazılarının katlanamadığı kiminin baş edemediği kimini de sevmediği bir cümle.

Oysa;
Kendinle kalmak; içinde çok uzun zamandır sulanmayı bekleyen çiçek tohumlarına suyunu vermek gibi. Kendi sessizliğin kendi boşluğunun içindesin. Kapının önünde yıllardır dışarı çıkmayı bekleyen kendi cümlelerin..
Sesini duyurmak isteyen düşüncelerin, sözcüklerin, istediklerinin ve istemediklerinin ayrışabilmesi.
Korkularına kabul vermen, cesaretini kucaklaman.
Kendinle kalmak; terkedilmişliğinin çürümesi, kimsesizliğinin bozulması.
Kafanda ki tümcelerin, hecelerin, ünlemlerin, noktalama işaretlerinin tek tek yer değiştirmesi kendinle kalmak. Yola devam edebilmenin birincil şartı.
Çünkü binlerce yıldır yürüdüğün yol artık bildiğin taşlarla döşenmeyecek kardeşim.
Binlerce yıllık bir arzunun gün yüzüne çıkması zamanın tohumunda şimdi…
Yola baktığında gördüklerini şimdi şu an kendinle kaldığın için görebileceksin. Ve dostum, kardeşim diye bilmenin sıcaklığı ile yürüyebileceksin artık bu yolda. Artık yol sadece yürümeyi bilenler için var. Ve sen dostum kendinle kalarak yürümeyi öğreniyorsun bu yolda.
Yalnızlığın siliniyor dünyanın küflü duvarlarından. Hiçbir zaman yalnız olmadığını söyleyen kalbinin sesini duymaya başlıyorsun. Şimdi kendinle kalmanın anlamını bulacağı yeni bir yüzyıl, kendiyle kalabilenler için yeni dünyanın kapısını aralıyor.
Bu yüzden SEN;
Sessizliğine alış ve kendi barış cümlelerini yarat.
Kendi içinde hep var olan kendi sesinle bütünleş. Zihinsel filtrelerini oluştur. Kendine en yakın seviyeden bakmaya başla. Özetle kendine alış.
Kendinle kalmanın zamanıdır dostlarım. Çünkü izolasyonumuzun sebebi binlerce yıldır tutsağımız olan dünyanın kendi özgürlüğünü ilan edişidir.
Yolunuz açık olsun..
Bir Cevap Yazın